GOOGOLLAR: Bir Bombasızlık Hayali
- Elif Çiftçioğlu
- 18 May
- 1 dakikada okunur
İnsanlık, varoluşunun en başından beri ya yaşamayı ya da ölmeyi seçmek zorundaymış gibi yaşıyor. Bu, yüzyıllar içinde şekil değiştirse de özü aynı kalan bir savunma ve saldırı döngüsü. Bazen yemek yiyebilmek için, bazen partnerimizi seçebilmek, bazen de daha çok para kazanmak için – sürekli bir tehdit algısıyla hareket ediyoruz. Modern dünya böyle olmamalıydı. Evrim sadece bedenlerimizi değil, zihnimizi ve sistemlerimizi de geliştirmeliydi.
Günümüzde dahi, kelimenin gerçek ya da mecaz anlamıyla bombalama ve bombalanma durumunu yaşıyoruz. Ülkelerin birbirine füze göndermediği günlerde bile, bireylerin birbirine yönelttiği psikolojik saldırılarla dolu bir dünyada var olmaya çalışıyoruz. Korumak, elde etmek, kazanmak... Hepsi aynı primitif içgüdüden doğuyor.
Ama ya güvenlik sistemler tarafından sağlansaydı? Ya herkes, doğduğu andan itibaren geleceğinin ve varoluşunun güvende olduğunu bilseydi? Belki o zaman bu saldırganlık, bu sürekli alarm hali törpülenirdi. Açgözlü olan daha çok dikkat çeker, niyetini gizleyemez hale gelirdi. “Buradan gol yer miyim?” korkusu daha az tehditkâr olurdu.
Bazı insanlar zaten bu kaygılara hiç kapılmadan yaşıyor. Çünkü her şekilde ayakta kalabileceklerine dair içlerinde bir güven taşıyorlar. Belki de mesele, dış dünyaya karşı değil, iç dünyaya dair bir farkındalıkta saklıdır. Aşırı hırs, dizginlenmesi gereken bir histir. Bu şiddet ve tehdit çağında herkesin üzerine düşeni yapması, tehdit eden ya da edilen olmaktan vazgeçmesi gerekiyor.
Daha adil, daha sakin bir sistem mümkün mü? Kimseyi mağdur etmeden, herkesi insanca bir eşitlik içinde var edebilmek… Belki zor ama imkânsız değil. Yeter ki eşitliği maddi değerlerle değil, insanlıkla tanımlamayı öğrenelim. Müdür sıfatı geldi diye kendini göklere çıkaranların hükmetmediği bir dünyada, Googollar yaşar.
Googollar işte bu düşünceden doğdu. Bombaların değil, kanatların konuştuğu; gözlerin tehdit değil şifa olduğu; farklılığın saldırı değil zenginlik sayıldığı bir evrenden geldiler. Onlar, başka bir dünyanın mümkün olduğunu fısıldayan varlıklar.
Comments