top of page

Onlar Yanlış Biliyor

Bir zamanlar çok huzursuz bir dünya vardı, eğitimsiz, aç ve kızgın insanlarla doluydu yeryüzü... Senelerce okumuş olanların da ne diploması soruluyor ne de ne okuduğuna bakılıyordu. Daha çok konuşup, bağırıp çağıranlar çok üst seviyede pozisyonlarda çalışıyor, aklı selim, sakin sessiz insanlar, sekreterlik, temizlik, hademelik gibi pozisyonlara uygun görülüyordu. Bu birden olmuştu; bu bir devrimdi. Kaba kuvvetle bütün iş yerlerinde, çok organize bi şekilde devirmişlerdi çalışkanları. Ne tecrübeniz, ne deneyiminiz, ne, ne bildiğiniz ne de ne düşündüğünüz... hiçbirinin önemi yoktu. Bilgi tehditti, iyi niyet tehditti, potansiyel tehditti. Sadece kullanılabilir olup olmadığınızın önemi vardı; mühim olan ezebilmekti. Karşısındakini daha çok ezebilenler yükseldikçe yükseliyordu. Kibirli insanlar kendilerine en yüksek değeri biçip, kendilerini herkesin üstünde görüyorlardı. Yaltaklananlar söz sahibiydi, kendi fikri olanlar ise fikrinin asla duyulamayacağı bir köşede, fikrinin hiç ortaya çıkamayacağı bir şekilde hayatına devam etmek zorundaydı. Çok yazıktı doğrusu... Bundan kurtuluş da yoktu.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sürekli kitap okuyan, sürekli düşünen, sürekli fikir yürüten, dinleyen, soran, araştıran, gören insanla, bunların hiçbirini yapma zahmetine girmeden sadece bunları yapanları taklit ederek yaşayan insa

Kendiliğinden karakteri oturmayan zamanında 'kendini tanımak' adına hiç bir çabaya girmemiş, sadece çoğunluğa uyarak yaşamış insanların bu akıntıdan kurtulamaması ve kendilerini kıyaslamalar ve benzet

Başka bir yere girdiğimizde, bize ait olmayan, herhangi bir aidiyet hissetmediğimiz, bütün objelerin başkalarının olduğu, bilmediğimiz seslerle dolu, hangi konumda hissederiz kendimizi? Dışarda gibi m

bottom of page