Sanat takipçisi miyim emin değilim, çünkü çok görmek istediğim bir sanatçı olmadığı sürece pek sergi gezmiyorum. Hele de sergi için dışarı çıktığım pek olmuyor. Yüksek Lisansım National Gallery of Victoria'nın hemen yanında olduğu için sergi gezmek günlük bir aktiviteydi benim için. Canım istedikçe geziyordum, ayrıca da ücretsizdi. Sürpriz olarak karşıma çıkan eserler de en etkilendiklerim oldu çoğunlukla.
Benimkisi sosyal medyadan sanat takibi... Kendim de sürekli ürettiğim için kendi akışımda, görebildiklerimi görüyorum sergilerin, yerleştirmelerin. Yanlız, şunu merak ediyorum; sanatçılar da, ürün çıkartır gibi mi kullanıyorlar Türkiye'de sosyal medyayı. Yaratım süreçleri bittikten sonra sergilemek adına... Ben üretim sürecimde de dahil ediyorum. Meraklısını, yaratım sürecine de dahil etmek bana süreklilik kazandırıyor. Ve de eserlerle aralarında farklı bir ilişki kurmaya çalışıyorum. Daha yakın bir iletişim. Sadece bir sanat yapıtını görüp beğenen değil, süreci de takip eden, daha bilinçli izleyici peşindeyim. Hayatlarına bu yapım süreciyle de dahil olmaya çalışıyorum. Havlu yapmamın sebebi de benzer. Bir; havlunun "barış" a göndermesi var, malum "havlu atmak"... Bir diğeri de; insanlar günlük hayatlarında da görsün, bir parçası olsun resmin... Kendi fotoğraflarını çeksin, dahil olsun...
Comments