top of page

Güncelleme tarihi: 12 Nis 2024

Sürekli kitap okuyan, sürekli düşünen, sürekli fikir yürüten, dinleyen, soran, araştıran, gören insanla, bunların hiçbirini yapma zahmetine girmeden sadece bunları yapanları taklit ederek yaşayan insanlar belli bir proje dolayısıyla bir araya getirilse ve biri onlara eşit olduklarını söylerse, bu nasıl bir adaletsizlik olur, o taklit eden kişi o eşitliği bırakır mı? Diğer kişi demoralize olmaz mı? Pozisyonları belirleyen kişinin insan sarrafı olması gerekmez mi? Ya da doğru vasıflara göre bu kararları verdiğinden nasıl emin olunur? Oldukça sığ vizyonuyla, amacıyla, bildiği herşeyi ezberleyerek öğrenmiş, hiç kafa yorarak anlamamış biri ona verilen bu üstünlüğü bırakmak gibi erdemli denebilecek bir davranışta bulunur mu? Ama her gün o insanlar bu fırsatı bir şekilde yakalıyorlar... Ve o hayatını gerçekten, gerçek niyet ve amaçlarla gelişime, doğruya adamış ve bunu yapabilme yetisini çalışa çalışa veya doğal yollarla edinmiş kişiye nasıl gereksiz ve boşa bir enerji kaybı, sinir testiyle karşılaştırmış oluyor hayat....

Karakteri kendiliğinden oturmamış olan, zamanında 'kendini tanımak' adına hiç bir çabaya girmemiş, sadece çoğunluğa uyarak yaşamış insanların bu akıntıdan kurtulamaması ve kendilerini kıyaslamalar ve benzetmeler üzerinden ve hatta markalar üzerinden tanıyan, betimleyen insanların bu kadar çok olması çok rahatsız edici. Kendinden memnun olmayan insanların da başkalarının olumlu yanlarını takdir etmeleri beklenemiyor zaten...

Güncelleme tarihi: 12 Nis 2024

Başka bir yere girdiğimizde, bize ait olmayan, herhangi bir aidiyet hissetmediğimiz, bütün objelerin başkalarının olduğu, bilmediğimiz seslerle dolu, hangi konumda hissederiz kendimizi? Dışarda gibi mi? Rahatça eleştirebileceğimiz bir yerdeyiz sanki... Kimse de karışmaz ve eleştirdiğimiz için bizi eleştiremez... Bu durumda rahatça yerin dibine batırabiliriz mi? Bütün sinirimizi, öfkemizi, kinimizi, nefretimizi çıkartabiliriz bu yerden, bu yerde olup bitenden... Bu bize ve karşımızdakine ne katar... Paylaştıkça büyür mü o leş enerji? Benim gibiler aldırmamayı ve gittikçe "numb" olmayı seçiyor bunu biliyorum... Hissizleşme böyle böyle oluyor zaten, sevmekten kaçarken değil, etraftaki nefretten kaçarken.

bottom of page